Seni seviyorum, 13 harf ve 2 kelimeden oluşan basit yapılı bir cümledir. Bu açıdan baktığımızda telaffuzu en az kendi isminizi söyleyebilmek kadar rahattır. Ancak bu iki kelimelik cümleye duygular yük olduğunda değil kabadayılardaki, mafya babalarındaki cesarete sahip olsanız işe yaramayacaktır. Çünkü bu iki kelimelik cümleyi söyleyebilmenin ihtiyaç duyduğu coşku, heyecan, cesaret duyguları aşkın büyüsünün karşısında ezilip kaybolur. Aşka inanmadığını bülbüller gibi şakıyan insanlar bile bu büyüyle karşılaştıklarında dut yemiş bülbül olurlar, konuşamaz ve söyleyemezler.
Seni seviyorum diyebilmek için insana ne özgüven lazımdır ne de cesaret. Tek lazım olan doğru zamanlama ve yeteri düzeyde heyecandır. Doğru zamanda ve yerde bir anlık heyecanına yenilip tüm içtenliğimizle “seni seviyorum” diyebilmişsek sevdiğimize, sonuç olarak karşımıza çıkacak 2 seçenek olduğunu kabul etmişiz demektir. Zaten “birlikte olmak” veya “onu kaybetmek” seçenekleriyle karşılaşacak cesarete sahip olmayan bir aşık her ne kadar doğru zamanda ve yerde olursa olsun bu büyülü cümleyi dilindeki prangalardan kurtaramaz. İşte bu yüzdendir ilan-ı aşk edebileceğimiz 2 kelimelik cümleyi telaffuz etmenin zorluğu.
Önceki yazım: Ramazan Şırası içtim, tadı damadığımda kaldı.