Zamanında 1 günlüğüne bağa gittikten sonra ortaya attığım bu teori yine gündeme geliyor hayatımda. Gari o kadar yoruldum ki kalan 1 senenin sonunda çok güzel gülecek olmama rağmen herkese rest çekip “Siktirin lan, amaaan.” falan diyesim var. Tabii bunu diyebilmek için 9.000 lira kadar bir paraya ihtiyacım var. Aslında krediye mi başvursam diye düşündüm bi’ ara, sonra aman dedim ona da. Bi acizim bugünlerde. Bak yine bölündü yazım bu iş denen b*k yüzünden. Neyse nankörlük etmiyim, pek bi’ iş yapmayarak güzel para kazanıyorum. Tabii benim hayat felsefemde güzel para kazanmak değil eğlenerek para kazanmak olduğu için çok sıkılıyorum. Akşama kadar mön mön bakıyorum abi bilgisayar ekranlarına. Hayır bi’ de kocaman bir ekran, baya baya…
Neyse ekranımdan memnunum, konu da bu değil. Misal Cumartesi günü hasta oldum, o günden beri yediğim şeyler sadece şunlar: C.tesi sabahı 2 boyoz 1 poğaça, akşamına yemek yok bol bol su var, pazar sabahı 1 parmak büyüklüğünde poğaça parçası akşam ve öğlen yemek yok bol bol su var. Pazar akşam tabi bu suları bir de çıkarması (kusarak) var ki vücudumun 77 parçası terledi resmen, şimdi ise yani pazartesi bu saate kadar (15:26) çeyrek dilim simit ve bir dilim ekmeğin çeyreği. Böyle uzun uzun yazınca çok gibi göründü, kısası topu topu 4 poğaçaya denk gelmez. Zaten 3’ünü de iyiyken yedim.
Neyse işte günlerden pazartesi, dün pazar çalışıyoruz falan öğlen 2 gibi izin alıp çıktım dinlendim akşama dek. Gece 2 gripini gönderdim mideye ve uyudum. 3 tişört cımcılık oldu, o süreçte uyuyamadım. 2 gibi uyandım, sonra tekrar yattım Allah’tan son yatışımdaki rüyalarım ilklerin tekrarları değildi yoksa psikolojim çökerdi. Ne o öyle demir bükmek falan…
Neyse geldim iş yerindeyim, kırgınlığım baya gitti ama bu seferde boğazlarım kapalı. Boğaz kapalı olunca da pek bi’ şey gitmiyor mideye. Yutkunurken bile acıdan gözlerim kapanıyor siz düşünün…
Tüm bunların kendi işinin patronu olmakla ilgisi ise tamamen rahatlık düşüncesi. Abi düşünsenize mis gibi işiniz var, sizin yerinize işi ilerletenler falan var. Canınız isterse geliyorsunuz falan. Canınız istemezse yatıyorsunuz. Erken kalkma derdiniz yok. Hasta olunca yatıyorsunuz, size bakan birisi falan var. Of şiştim valla ne güzel hayaller bunlar…
Neyse bakalım şu sene bitsinde İstanbul’ s*ktir çekmek istiyorum artık. Sıkıcı şehir seni.. Pisliiik İstanbul!
Bu arada iyi yakındım, güzel yakındım, çokta hoş yakındım…
Önceki yazım: Yalnızız, her zaman ki gibi.