Ve yine bu sehirdeyim, İstanbul’da. Bu sefer ne yagmur altinda laptopumla yaziyorum bu yazimi ne de baska bir kotu hava kosulu. Sıkı giyinmeme sebep olacak bir hava var ama dondurmuyor beni yalnizligim kadar. Bu yuzden hissettigimi soyleyemem fazlaca havayi.
Yalnizligimi ayda bir 2 ya da 3 gunlugune memleketime gidip gezip gelerek kirmayi planliyorum ama bu is kosullarinda bunu sorun yapacaklarini dusunuyorum acikcasi her ne kadar isin basindan konussamda. Bir de ayin 1 inde belli olacak bir alim var, bir sirket Avm lere paramedik ariyor. Denizli ve Bursa da alim yaptiklari iller arasinda. Bakarsiniz CV mden etkilenirler ve gel calis derler. Calisma sartlari cok guzel, aylik verecekleri ucret ise idare eder seviyede. Kendimi birazcik kismayla kenara para atabilirim yani. Bakalim, ayin 1 ini bekliyorum onun icin.
İstanbul da yasiyorsaniz veya yasayacaksaniz motorlu bir arac sart. Yoksa bir yerden bir yere gitmek yerine evde sıkılmayı tercih edebilirsiniz ki hic bana gore degil. Salihli de bir tane motorum var, ehliyetime 300₺ civari bir sey yatirirsam motor ehliyetimi de alabilirim. Dusuncem o ki ehliyetimi alayim ve o motoru buraya getirebileyim. Boylelikle Pazar gunleri Ağva veya Şile taraflarına rahatlikla kacip keyif dinleyebilirim. Ne guzel degil mi? Tam aradigim sey, gezebilmek hem de ozgurce. Her ne kadar ozgurlugum sadece Pazar lardan ibaret olsa da canim sıkılırsa saat 7 den sonra gerek Uskudar gerek Kadikoy e de kacabilirim motorumla, benim icin cok ideal.
Soylemek istedigim baska bir sey de kalmadi aslina bakarsaniz. Eklemek istedigim tek notum ise imla hatalarina ve karakter sorununa takilmayin cunku telefondan yaziyorum bu yazimi. Bu seferlik de böyle olsun.
Önceki yazım: İçim yanıyor inceden...