Her insan bir nebze zalimlik taşır içinde…

14 Mayıs 2018 (Pazartesi) - 8:34 - Ufuk ÇINAR

Her insan bir nebze zalimlik taşır içinde.. Bazen onu en çok sevene gösterir bu yönünü, bazen en sevdiği kişiye. Bazen sokaktan geçen bir kediye tekme atmak ister canı, bazen bir kelebeği güzelliğinden dolayı yakalamak. Her insan bir nebze zalimlik taşır içinde. Her düşüncesizlik de aslında bir zalimlik değil midir neticesinde? Düşüncesizlik etmeyen insan var mıdır evrende?

Bazen zalim olmak gerekir elbet, olmadığımız takdirde kendi canımız yanacaktır. Bazen ver yansındır durum, kendi canın çok da önemli olmaz, bazense ver yansınlar kor olur gözünüz görmez artık acınızdan, siz yakarsınız. Bu gibi durumlarda belirli bir zaman sonra pişmanlık duygusu çalar kapınızı, bazılarınız açar bazılarının yapması gerektiği şekilde tüm kilitleri kilitler ve dışarıda bırakır. Bu an geldiğinde yapmanız gereken şey ikincisidir, pişmanlığı içeri almamak. Çünkü pişmanlık öyle bir duygudur ki, hiçbir şey yapmasanız bile kapınızı çalar. 5 dakika önce birlikte olduğunuz birisinin başına bir şey gelir, “5 dakika daha dursaydım böyle olmayacaktı.” diye pişman olursunuz. Ne kadar yersiz bir pişmanlık değil mi oysa ki? Eğer sizin canınız fazlasıyla yanmaya başladıysa ve artık bu durum katlanılmaz hale geldiyse zalim olun. Zalim olun ki etrafınızdakilerin zalimlikleri öldürmesin ruhunuzu, bir anlık zalim olun ki nefesi sadece bedeninizin değil, ruhunuzun da alabildiğinin farkına varın. Bu yüzden de bir gün pişmanlık çalarsa kapınızı bu sebepten, açmayın, içeri girmeye hakkı yok…

Önceki yazım: Gök gürültülerinin huzurunda şimşeklerle beraber

Yorum gönder