Ben de sasirabiliyormusum be arkadas. Yuzbinlerce cevabi olan bir soruya en verilmeyecek cevabi aldigimda ben de sasirabiliyormusum.
Saskin olunca yazamiyor da insan arkadas. Kafa dolu oldugundan degil ama, bombos oldugundan. Kizinca falan kafada tonlarca kelime birbirine girdiginden iki cumle kuramazsin ya, saskin oldugunda da bombos oluyomus kafa. Tek kelime kosturmuyor beyin bahcemde. Hepsi usul usul dagilmis bi’ yerlere. Bu kelimeler nereden geliyor bilmiyorum, hatta bu kelimeleri bir araya getirdikce daha da sasiriyorum kendi kendime, Allah Allah.
Kendimi cok tuhaf hissediyorum suan, cidden, gercek anlamda cok tuhafim. Hayat etrafimda akiyor ama ben, ben bilmiyorum soyutlanmisim gibi. Hicbir derdim yok da canim nasil istiyorsa oyle yasiyormusum gibi. Öldüm mü len yoksa, arkadaş öldüysem bi’ cimcir hele.
Ulen arkadas, sen de göçüp gittin ya zaten bu dunyadan, o daha da tuhaf. Bi’ pazar gunu gelmistim evinin onune. Komsu teyze dediydi kaza yaptilar diye sonra nasil geldim hatirlamiyorum hastaneye. Aslinda her saniyesi aklimda ama hatirlamak istemiyorum arkadas. Seni kaybettigim o gunun hicbir saniyesini hatirlamak istemiyorum. Seni gordugum son ani hatirlamak istemiyorum. Hatirlamak istedigim zamanlar ne zamanlar biliyor musun? Sirf muhabbet edebilelim diye Erenkoy’den Hasanpasa’ya kadar yurudugum zamanlari hatirlamak istiyorum. Birbirimizi gorebilmek icin gun saydigimiz zamanlari arkadas, dogum gunun icin İzmir e gittigimizi… 3 gun sonrasini degil arkadas, dogum gununun 3 gun sonrasini degil! Unutmadim seni arkadaş, unutursam kalbim kurusun unutmadim seni. Unutursam mekanim cehennem olsun unutmadim. Unutur muyum be arkadas, tek dostumu, can dostumu unutur muyum?
Önceki yazım: Çelişki Bağının Meyveleri