Normalleşmeye utanıyor insan, yargılanacakmış misali. Gördüklerimi kafamdan atmam mümkün değil, anlatabilmek ya da kelimelere dökmek imkansız.
Benimle mezara gelecek anılarım oldu Antakya’da. Gerek enkaz altında gördüklerimle, gerek enkaz dışında saatlerce küçücük bir cevap alabilmek için beklerken “Sesimi duyan var mı?” sorusuna.. İnsanlar belki yıllar sonra unutacak her şeyi, 99 depremini unuttuğumuz gibi, ben unutamayacağım gördüklerimi. Unutmak ister miyim, istemem. Belki başımda bir iki tel saçım biraz daha erken beyazlar, belki Ahmet Aslan’ın Minnet Eylemem şarkısı ne zaman kulaklarıma çalınsa gözlerim dolar ama istemem unutmayı.
Önceki yazım: Doğum günü değişimi