Ne oldu? Bugüne kadar ders çıkarttığım, defalarca ders çıkartmama rağmen her seferinde yeniden yaptığım bir hata; dik duruşumu eğrileştirmek. Sevda insanı kör eder derler, beni kör değil kambur etti. En azından sevda sevda diye ortalıkta gezinirken sırtımda çıkan kamburu “Olsun be arkadaş, seviyoruz nasılsa, o kadar da taviz verelim.” diye diye sivilce boyutundan koca bir volkana çevirdim. İşin komik kısmı ise, volkan patlayana kadar içine odun atan insanlar, volkan patladığında “Hayır volkan patlamamalıydı, neden patladı, böyle olmamalı, ben ona odun attım ama o yanmamalıydı.” demeye başladı. Önce odun atıp sonra yanışımdan şikayetçi olanlar da tutuşunca ateşlerini gözyaşlarıyla dindirmeye çalıştılar, çalışıyorlar ki kime ne fayda?
Sabır taşı değil neticede, odunla beslersen elbet bir gün patlardı. Ara ara yanmaları kendiliğinden sönse de “akıllı” olacak ve odun atmayı kesecektiniz ki patlamasın, eee, yapacak bir şey yok artık. Volkan patladı, odun atanlar ise patlamanın saçtığı lavlar ile yanmaya başladı.
*Kendi bindiğin dalı kesmek* de denilebilir. Neden?
Çünkü seni taşıyan bir dala sürekli ama sürekli vurursan o dal belirli bir zaman sonra gövdeden kopar. Eee, dal koparsa dala binen ne olur? Düşer, bir taraflarını incitir. Ağlamaya hakkı var mıdır peki bunu yapanın? Yoktur. Ufacık olsun ağlamaya hakkı yoktur. Neticede bindiği dalı kesme aptallığını yapmıştır ve ceremesi de düşmektir. Düştüğünde ölmediyse şanslıdır çünkü kopardığı dal bir daha gövdede yer edinemeyecektir ama o sadece küçük sıyrıklarla yaşamaya devam edecektir.
Uzun süre yazılarımda giriş gelişme sonuç aramayın. Hayatımın girişi sonucuna, gelişmesi girişine, bahçivanı aşçısına, aşçısı şoförüne dayamaktadır şu sıralar. Kısaca her şey karman çorman, zorluklara karşı dimdik durmam gereken zamanlardayım. O yüzden yazılarımdaki ablukayı çözebilecek insan sayısı çok azdır.Çözemiyorsanız siktir edin, bulmaca değil neticede, ben de çok önemli bir yazar değilim. Kendi halimde aptal aptal bir sağa bir sola giden elinde kalemi ve beyazı olan zombi olarak görün ve fazla kafa yormayın.
Hayatınızda her şeyin güzel gitmesi dileğiyle. Bu arada söylemeden bitirmek istemediğim bir şey, hiçbir şey ve aile bireyleriniz hariç hiç kimse sizden önemli değil. Herkes gelir, herkes gider ebedi olan ailedir.
Önceki yazım: Ameliyat masasında kalan Beyazlar