Gobat, Kütahya’nın Simav ilçesindeki insanların Salihli taraflarında “Ganare” için kullandıkları deyimin bir tık üst argosu. Simav’da gobat sıfatının açıklaması “öküz, yontulmamış odun” imiş. Ben de sizlere biraz Gobat’lardan bahsetmek istiyorum.
Gobat demek, iflas etmek üzere olan birisinin gezmeye giderken bile son sürat giderek yakıtı arabaya lıkır lıkır içtirten kişilere denir. Sanki yakıt para ile alınmıyormuş gibi. Gobat demek kredisini ödeyemeyip sigarasını dahi başkasına aldırtan (ya benim yanımda nakit kalmamış da, sen al hallederiz yalanlarıyla yaparlar genelde) ama aynı olayın akşamına biraları dörder dörder götüren kişilere denir, sanki bira veresiye veriliyormuş gibi. Gobat demek ikinci şans verilen ama onu bile zamanla delik deşik etmeye çalışan kişilere denir, sanki geçmiş unutuluyormuş gibi. Çuvaldızı kendine iğneyi başkalarına batır demişler, ben çuvaldızı başkalarına iğneyi kendime batıracağım.. Gobat demek elinde gerçek anlamda başarı sağlayacağı projeler varken atalete yenilip aldığı maaşla yetinenlere denir, sanki aldığı maaş her şeye yetecek gibi. Oh, iğne de bana battığına göre sanırım size batan çuvaldıza laf etmezsiniz..
Önceki yazım: Andaç