Beni tanıyanlarınız bunu söylediğimde aklına 2 şey getirecektir: 1. si mide sorunları, 2. si ise motorla ordan burdan uçarken düşmem. (Yanlış cevap sesi: NAAAAAT!)
İkisi de değil, bu sefer arabayla ölüyordum ki Allah korudu. 07.03.2018 akşam 6 da evden çıktım Simav’a. Yağmur vardı, yollar ıslaktı, babamların Fluence ile işi olduğu için Accent ile çıktım yola. Baraja geldiğimde tam baraj köprüsüne girerken arabanın arkası kaydı, topladım. İyi bir drift oldu ama istemeden. Neyse dedim durmadan devam ettim yoluma. Yaklaşık 1 km ilerledikten sonra viraja girdim ama çıkamadım. Viraja biraz sert girmem ve arka tekerlerin kötülüğünden dolayı arabanın arkası kaydı ve virajı dönerken 2 tur çevrildi araba. Evet evet, bildiğiniz 2 tur döndüm ve bu sefer “Güzel drift oldu.” diyemedim çünkü karşıdan 2 araba geliyordu ve ben o viraja 5 saniye erken girmiş olsam o arabalara çarpacaktım, hem de epey sert şekilde. Veyahut arkası kaydığı anda manevra yapmasaydım da uçurumdan aşağı sallanacaktım ki emniyet kemerim takılı olmasına rağmen çok trajik bir sonum olmuş olacaktı. Neyse ki (kendimi övmeye başlıyorum) usta sürücülüğüm sayesinde arabanın arkası kendini saldığında paniklemeden manevra yapıp frenleri kökleyip el frenini tam zamanında çektim ve bıraktım. 2 tur attıktan sonra araba yolun ortasında ters durdu arkamdan gelen arabayla aramda 15 metre kala onun da önünden çekildim ve yol kenarına attım arabayı dikkatli şekilde. Karşımdan gelen 2 araç da kısa süreli bir şok yaşadı, ben de arabayı düzeltip kenara çektikten sonra arka lastikleri kontrol etmek için indim, sağlamlardı. Kazadan, daha da kötüsü ölümden sadece saniyeler ve birkaç metreyle kurtuldum.
Verilmiş sadakamız varmış.
Önceki yazım: Assos, Behramkale - Çanakkale!